çocuk

Saadet Bahçesinin Gülleri

Efendimiz buyurdular:
Çocuklarınıza ikramda bulunun;(yani)onları güzel terbiye edin. (ibn Mace)

Helal süt ve helal sevgiyle eğitilmiyorsa bir çocuk, bozuk biçimli bir yetişkinden öte nedir ki?!..

Birinci…

Beşiğine yıldızlar yağan çocuk, seni seviyoruz!

Yanaklarından derlediğimiz gülüşleri büyütürken içimizde, sana sultan dedik ve bitmeyen ninniler dinledik minicik kelimelerinde, sonsuz hayaller yaşadık. Kadife rüyalarımızda sınırsız ülkü olup ipek yapraklarla açan bir tomurcuktun sen, sevdalar uğuru, süveydalar nuru. Ruh güzelliğin yüzündeki güzellikçe çoğalsın istedik; kitabımıza ismini, duvarımıza resmini koyduk. Biz iki çocuktuk, seni büyütürken büyüdük.

İkinci…

Kollarında ışıklı dünyalar taşıyan çocuk, seni seviyoruz.

En güzel rüyayı geleceğin için gördük, ve bütün biyografini bir peri masalından yola çıkarak yazdık. Issızlığın canhıraş hıçkırıklarını elediğimiz zamanları neşeli avuçlarında erittik. Bir prenses idin sen, masalları çalınmış kelebeklerin ve balı emilmiş peteklerin tesellisi. Böğrümüzden sepken dökülen gecelerde, gönül ferahımız idin sen. Hayatın anlamını keşfettikçe nazenin çocukluğunda, gitgide anne olduk, baba olduk.

Üçüncü…

Ak köpüklü maviliklerde iksir arayan çocuk, seni seviyoruz!

Güzel güzel yerlerde güzel isimlerle çağırdık seni, alperenlerce büyüttük hayallerimizde. Masala dönen yıllarda unuttuğumuz sisler arkasındaki derin teessürlerimizin perdelerini yırtan küçük şehzade sen ol istedik; ve mağrur bilgileri derleyen uçurtmalarını saldık göklere yıldız yıldız, umut umut… Sen büyürken biz kemâle ermiştik.

Ve diğerleri…

Afganistan’ın, Filistin’in ve sokakların çocukları… Misketlerine kurşun isabet eden, oyuncakları hiç tanımayan çocuklar. Sesi karanlığa karışan ve Kaf dağında simurglarla yarışan çocuklar. Hüzünlü seherlerin kor kor damlalarla parlayan hakikatlerini, âvâre gözyaşlarında yıkayan çocuklar. Taş döşeklere uzanıp karlara yorgan diye örtünen, beyazlığa açık pencerelerden bulgur bulgur şefkat dilenen serçeler. Sevgilerinin hülyalı şarkısında annelerinin, babalarının hicranı bestelenirken kahırlarının inzivasında mezarlıkların çigan estiği çocuklar. Kendine vurgun denizlerin imbatlarında buğulu bir camı bile olmayan evlere hasret çocuklar.

Sevdalarına çarmıhlar kurulan ceylanlarımız bizim, uzaklardaki çocuklarımız!.. Başında kar, özünde bahar yaşayan; ve vermediğimiz sevgileri yaprak yaprak gönüllerinde taşıyan çocuklarımız.

Kemiğinin zarafetinden belli olur bir çocuğun cesedi, ve talihlerini kesmeyen bıçaklar etlerini keser dar sokakların izbe çığlıklarında. Bir melek “anne!” der, bir çiçek “baba!” söyler son nefesinde… Korkusu gece olan, korkusu yalnızlık olan çocuklarımız sokaklarda hâlâ ölmeyi bekliyorlar geceden ve yalnızlıktan korkarak.

Gözyaşları denizlere ulaşmada çocukların, âh ateşlerinin kıvılcımları güneşi tutuşturmada. Yıldız değil gördüklerimiz, gözyaşlarıdır savrulmuş yavrucakların. Çarptıkça kırılan kalplerinde çobanlar ve çıngırak sesleri ve karabaşlar yollarını yitirdiler. Badem şekeri ve leblebilerle dolu ceplerinde bir tek gözyaşları kaldı tane tane… Gül iken küle döndüler.

Havai fişek diye bakıyor çocuklar artık bomba yalımlarına, kuyruklu yıldız niyetine seyrediyorlar füze ışıklarını. Noel babanın hediyesi patriotların, scudların enkazından kendilerine oyuncak üretiyor minicik elleri… En coşkulu derelerde dolunayların öptüğü kumrucuk alınlarını, şimdi damperli kamyonlar çiğniyor. Ve yarısı yaşanmamış hayatlarını yarısı kirlenmiş bir dünyada bırakarak küsüp gidiyorlar bize, serviliklerin koyu gölgesinde birikiyorlar birer ikişer; kentleri, kıyıları, dağları, ormanları, anneleri, babaları, sevgileri yaşamadan… Yalnızca keloğlanı ve kırmızı başlıklı kızı alıyorlar yanlarına.

Biyolojik savaşlarda ölmez bir çocuk, asıl sevgisiz kalınca ölür. Ve “Git başımdan çocuk!”tan sonra binip giderler uçan halılarına çocuklar.

Kırk Güzeller Çeşmesi- İskender Pala

Çalışan kadın ve anne olmak

Çocuklarını çalışarak büyüten anneler, haklı olarak, bunun hayatlarındaki en zor şey olduğunu söylerler. Sebep ne olursa olsun, bir anne çalışmak zorunda ise, “çalışma, çocuğuna bak” demek çözüm değildir.

ÇALIŞANKADIN, zihinsel ve bedensel olarak ev hanımından daha fazla yorulduğu için farklı bir psikolojiye sahiptir. Çevrenin de etkisiyle annelik görevini yeterince yapamadığını düşünür, suçluluk duygusuna kapılır ve aşırı sorumluluk yüklenir. Çocuğun her isteğini yapmaya, yaramazlıklarına katlanmaya ve ev kadınlığı görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalışır. Ancak uzun süre bunu devam ettiremez, aşırı yorgunluk sonucu stresli ve endişeli (nörotik) bir kişilik kazanır.Çocuğun hırçınlıklarını ve huysuzluklarını bakıcıdan bilir. Çok sık bakıcı değiştirir. Eğer eşinden yardım görmüyorsa işi daha da zorlaşır. Haklı olarak kocasını eleştirir. Karı koca arasında rol çatışması başlar. Kavgaya varan tartışmalar yaşanır.

Çalışan kadınlar arasında boşanmaların fazla oluşu konu üzerinde daha ciddi durmamızı gerektiriyor. Ataerkil bir toplum olduğumuz için boşanmalarda kadın tarafını suçlama eğilimi gösteriyor, adil davranamıyoruz. Sonuçta kaybeden ve zararlı çıkan yine kadın oluyor. Aile Hayatı Ortak Sorumluluk Gerektirir Çalışan eşlerde aile hayatı ancak sorumlulukların paylaşımı ile sağlıklı yürüyebilir. Özellikle erkeğin anlayışlı davranması, eşinin de eve yorgun geldiğini ve yardıma ihtiyacı olduğunu kabul etmesi gerekir. Karşılıklı sevgi, saygı ve anlayış içersinde yapılan bir iş bölümü iki tarafı da rahatsız etmez. İşten erken çıkan çocuğu kreşten veya bakıcıdan alma, mamasını yedirme, altını temizleme gibi görevleri yerine getirebilir. İşten erken çıkan baba ise, bu işleri o yapacaktır. Anne işten gelinceye kadar çocuğa babanın bakması erkekliğine gölge düşürmez.Çocuk eşlerin ortak meyvesi olduğuna göre, bakımının ve eğitiminin de ortaklaşa yürütülmesi kadar doğal ne olabilir?

Bir konferansımda ben bunları anlatırken bir erkek dinleyicim kalktı, söz istedi. Sanırım, eşi çalışan bir beydi. “Ali hocam, eşiniz çalışıyor mu?” diye sordu. “Hayır” dedim. “Eşiniz çalışıyor olsaydı, bu dediklerinizi yapar mıydınız, yani çocuğa mama yedirmek, altını temizlemek gibi? “Samimiyetle söylüyorum, yapardım.” “Hocam, bu dediklerinizi yapıyorum diye babam benimle konuşmuyor. ‘Erkekliği iki paralık ettin, kılıbık herif, benim senin gibi oğlum yok,’ dedi ve bir daha benimle konuşmadı.”

Buna benzer olayları çok duyuyoruz. Ev işlerinde ve çocuk bakımında eşine yardımcı olduğu için aile büyükleri tarafından ayıplanan babalara diyorum ki: “Hiç üzülmeyin, siz sünnete uygun olanını yapıyorsunuz. Peygamber Efendimiz, babaların ve ev reislerinin en mükemmeli idi. Peygamber olduğu halde ev işlerinde, çocuk bakımında ve eğitiminde eşlerine yardım ederdi. Hadislerden kendi gömleğini dahi yıkadığını biliyoruz. Biz onun ümmeti değil miyiz? Peygambere yakışan işler bize neden yakışmasın?”

Çalışan Annenin Çocuğuna Kim Bakacak? Yaratılışa en uygun bakıcının anne olduğu tartışma götürmeyen bir gerçektir. Ancak annenin çalıştığı saatlerde onun yerini tutacak birine ihtiyaç var. Bu görevi en iyi anneanne, babaanne, abla, hala, teyze gibi çocuğa kan bağı yönünden en yakın akraba kadınlardan biri yapabilir. Çocuğa bakacak kişiyi seçerken, çocuğun ruh sağlığı ve eğitimi açısından çalışan anne babalara bazı tavsiyelerde bulunmak istiyoruz:

1- Çocuğunuza Bakacak Kişi Akraba İse

• Çocuğa kimin bakacağına doğumdan önce anne ve baba birlikte karar vermeli, bakacak kişinin gerçekten gönüllü ve sağlık yönünden uygun biri olduğundan emin olmalısınız.

• Çocuğa bakacak kişiye (bu anneniz de olsa) çocuğun bakımı, eğitimi ve terbiyesi konusunda görüşlerinizi ve beklentilerinizi açıkça anlatın ve bunlara uymasını rica edin. Bize göre çalışan annenin çocuk eğitimi konusunda karşılaştığı en büyük problem budur. Çocuğun bakımını üstlenen akrabanın çocuk bakımı ve eğitimi konusunda görüşleri annenin görüşlerinden farklı olduğu zaman, anne çocuğunu kendi istediği gibi eğitmekte güçlük çekmektedir.

• Çocuğu bakıcıya götürüp getirme işinin kolay olması için mümkünse size yakın oturan bir akrabayı tercih edin.

• Çocuğunuzun geceleri ve hafta sonları sizde kalmasını sağlayın.

• Ekonominin ön plana çıktığı bir çağda yaşıyoruz. Çocuğa bakacak kişi ile bakım ücreti ve çocuğun masrafları konusunda size düşenlerin ne olacağını açıkça görüşün ve bunları yazılı hale getirin.

2- Çocuğa Bakacak Kişi “Çocuk Bakıcısı” İse

• Çocuğa bakacak kişinin beklentilerinize cevap verecek ehil biri olduğundan emin olmalısınız. Bunun için bakıcıyı evinde ziyaret etmeli, aile yapısının, dünya görüşünün ve eğitime bakış açısının size uyup uymadığını kontrol etmelisiniz. Gerekirse referanslarından ve komşularından bakıcı hakkında bilgi almalı, bu bilgileri sizin kanaatlerinizle karşılaştırmalısınız.

• Çocuğun farklı ev ortamlarında bulunması çevreye uyumunu güçleştireceği için mümkünse bu kişiden çocuğa evinizde bakmasını isteyin. Çocuğa evinizde bakılması ayrıca sizi getirip götürme zahmetinden ve masrafından kurtaracaktır.

• Kimi anne babalar bakıcıya bir oda tahsis ederek evde yatıp kalkmasını sağlamaktadır. Biz bunu aile mahremiyeti ve çocuğun eğitimi açısından uygun bulmuyoruz.

• Bakıcının iş tanımını ve yerine getirmesi gereken sorumlulukları önceden belirleyin ve bunu yazılı hale getirin. Kimi aileler, iş tanımını önceden belirlemedikleri halde, bakıcı olarak aldıkları kişiden ev temizliği, çamaşır, yemek ve bulaşık gibi hizmetleri de istemekte; anlaşmazlıkların ortaya çıkmasına yol açmaktadır.

• Bakıcıya çocuğunuzun bakımı ve eğitimi ile ilgili prensiplerinizi ve isteklerinizi açıkça anlatın, bunların takipçisi olacağınızı söyleyin.

• Bakıcıya alışması için yeterli bir süre iş yerinden izin alarak çocuğunuza bu kişi ile birlikte bakın. Çalışmaya başlamadan önce periyodik olarak günün belli saatlerinde evden ayrılarak çocuğunuzu yavaş yavaş ilerideki uzun süreli ayrılığa hazırlayın.

Bir Çocuk Bakıcısında Bulunması Gereken Özellikler:

• Sevecen, güler yüzlü, şefkatli olmalı.

• Çocuk eğitimi ve psikolojisi konusunda bilgi sahibi olmalı

• Sağlıklı, bakımlı, temiz, düzenli ve doğru sözlü olmalı.

• Ahlâksız olmamalı.

• Aile yaşantısı düzenli olmalı.

• Sabırlı, hoşgörülü ve esnek olmalı

• Katı kuralcı, sabit fikirli ve asık suratlı olmamalı. • Yaş ve kişilik olarak anneye benzemeli.

• Sorumluluk ve inisiyatif sahibi olmalı.

• Alkol ve sigara kullanmamalı.

İdeal bir annede bulunması gereken bütün bu özelliklerin Türkiye şartlarında bir çocuk bakıcısında bulunmasını elbette bekleyemezsiniz. Biz sadece bakıcı ararken nelere dikkat etmeniz gerektiğini hatırlatmak ve yardımcı olmak istedik. Çalışan anneler, bakıcı yerine kreşi de tercih edebilir. Çoğu büyük işletmelerin kreş hizmetleri var. Kreş aynı binada olduğu için getirip götürme işi kolaylaşmakta, anne belli saatlerde gidip çocuğunu emzirebilmektedir.

Çalışan Anneye Bazı Tavsiyeler

• İşler fazla yoğunlaşıp sizi yorgun düşüreceğini hissettiğiniz zaman bir süre için sadece önemli ve acil olanlarını yapın.

• Kendinizi yorgun hissettiğinizde evde aile üyelerinden (eşinizden, kayın validenizden, annenizden, büyük çocuklarınızdan), iş yerinde iş arkadaşlarınızdan yardım isteyin.

• Ev işlerinin ve çocuk bakımının sizi yorgun düşürmesine ve eşinize karşı kadınlık görevinizi yapamaz hale getirmesine izin vermeyin. Eviniz ve çocuğunuz kadar eşinizin de size ihtiyacı var.

• Eşinizden yardım isterken tatlı bir dil kullanmaya özen gösterin.

• Genel ev temizliğini ve birikmiş çamaşırların yıkanmasını ücret karşılığında temizlik firmasından bir bayan elemana yaptırarak hafta sonunu eşinizle ve çocuğunuzla birlikte stresten uzak bir ortamda, mesela bir piknikte, geçirebilirsiniz. Birçok ev işini erteleyebilir veya başkalarına yaptırabilirsiniz, ama çocuk eğitimini erteleyemez ve başkalarına bırakamazsınız. Çocuk eğitimine dair bir sorumluluğu ertelediğiniz veya ihmal ettiğiniz taktirde, kısa zamanda karşınıza “çözümü zor bir çocuk problemi” olarak çıkacaktır.

• Çocuğunuza ve eşinize mutlaka zaman ayırın. Bu zamanın süresi önemli değildir, kalitesi önemlidir. Akşam yemeğinden sonra yarım saat sohbet etmek, geleceğe dair planlar kurmak, bir aile olmanın mutluluğunu paylaşmak, iki saat konuşmadan birlikte televizyon izlemekten daha kalitelidir.

• İşlerin sizi yorgun düşürüp gergin ve sinirli bir anne yapmasına izin vermeyin. Çocuk sizin bir aynanızdır. Siz sinirli ve gergin olursanız, çocuk da bundan etkilenip sinirli ve huysuz olacaktır. Çözümü zor bir problemle karşılaştığınızda, çelebice tebessüm edip, “bu da geçer” deyin. Belki bu tutumunuz problemi çözmez, ama sizi problemin altında ezilmekten korur.

Tavsiyelerimizi okurken, “akıl vermek kolay” diyeceksiniz. Çalışan bir anne, bize danışmak için geldiğinde, “neler hissettiğimi ancak ben bilirim” demişti. Meslek hayatımız boyunca pek çok çalışan anne bizimle özel duygularını paylaştı, annesine ve babasına dahi açamadığı sırlarını bize açtı. Bu yüzden yazdıklarımız masa başında hazırlanmış teorik bilgiler değildir. Çalışan annelerin neler hissettiğini biliyor, duygularını paylaşıyoruz.

İlk zamanlar çocuğunuzdan ayrı kalmak size çok zor gelecek ve suçluluk duygunuzu körükleyecektir. Bakıcıya veya kreşe bırakıp giderken arkanızdan ağlaması yüreğinizi parçalayacak, “keşke çalışmak zorunda kalmasaydım” diyeceksiniz. İş yerinde çalışırken aklınız hep çocuğunuzda olacak. Çocuğunuz büyük annesine veya bakıcıya alışacak, size yabancı gibi davranacaktır. Bütün bunlar normaldir ve yaşanması gerekir. Siz ve çocuğunuz yeni şartlara zamanla alışacak, işler yoluna girecektir. Ancak bir problemin uzun süre devam etmesi ve çözüme ulaşmaması bir psikologdan profesyonel yardım almanızı gerektirebilir.

Ali Çankırılı

 

Artık Çocuklar için GPS’li Kol Saati Var

Dünyada çocuklar için tasarlanmış ilk kol saati şeklindeki ürünü “TurkcellNum8” ile gözünüz artık arkada kalmayacak. Çocuklarınızın yerini gösteren akıllı saat TurkcellNum8 ile çocuklarınızın yerini SMS ile öğrenebilir, harita üzerinden anlık izleyebilir, tanımladığınız güvenli bölge dışına çıktıklarında SMS ya da e-mail ile bilgilendirilirsiniz. TurkcellNum8, dünyada ilk kez bir operatör tarafından hizmete sunuluyor.

Turkcell GPS’li kol saati
Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell, çocuklara özel kol saati şeklindeki yepyeni ürünü Turkcell Num8’i müşterilerine sunuyor. Kesilemeyen ve çıkarılamayan çelik kayışı ile sadece ebeveynler tarafından özel bir güvenlik sistemiyle takıp çıkarılabilen TurkcellNum8 GPS’li kol saati; dünyada ilk kez bir operatör tarafından müşterilerine sunuluyor.

Turkcell Num8 kol saati
Akıllı kol saati TurkcellNum8; iki taraflı işleyen bir sisteme sahip. Ebeveyn, çocuğunun nerede olduğunu sorgulayabiliyor, harita üzerinde anlık izleme yapabiliyor. Çocuk tanımlanan güvenli alanın dışına çıktığı zaman ise ebeveyn SMS ya da mail yoluyla anında bilgilendiriliyor.

GPS’li Turkcell kol saati
TurkcellNum8 güvenlik kilidi sayesinde, ebeveyn kontrolü dahilinde çıkarılabiliyor. Saati açmak için ebeveynin SMS komutuyla ya da portal üzerinden “Kayışı çöz / Kapat” düğmesine basarak sistemi devre dışı bırakması gerekiyor. Ebeveyn kontrolü olmadan saat çıkarılırsa, “saat izinsiz çıkarıldı” mesajı ile beraber saatin çıkarıldığı en son lokasyon bilgisini ebeveyne SMS ile gönderiliyor.

Çocuklar için tasarlanmış ilk GPS’li kol saati
Turkcell Terminal Yönetimi Bölüm Başkanı Berna Akyüz Öğüt, Turkcell müşterilerine hayatlarını kolaylaştıran ileri teknoloji ürünü bir çözüm sunmaktan mutluluk duyduklarını dile getirerek, “TurkcellNum8”le ilgili şu bilgileri verdi: “Dünyanın çocuklar için tasarlanmış ilk GPS’li kol saatinin içerisinde, üretim esnasında içeriye yerleştirilmiş bir Turkcell data hattı bulunuyor. Türkiye’de ilk kez özel formatta bir mikro SİM kart ürettirerek, bu sim kartın fabrikada henüz üretim aşamasında olan saatlere monte edilmesini sağladık. Akıllı kol saati Turkcell Num8 ile pek çok aileye diledikleri zaman çocuklarının yerini öğrenebilme imkanı sunarak, çocukları konusunda içlerinin daha rahat olmasına katkıda bulunacağımızı umut ediyorum.”

Turkcell Num8 – Sınırsız ve ücretsiz kullanım
TurkcellNum8 servisi ile ebeveynler çocuklarının yerini diledikleri kadar ücretsiz olarak SMS ile sorgulayarak, SMS ile cevap alabiliyor. Ayrıca TurkcellNum8’in içindeki data hattın GPS sistemlerine bağlantısı ve GPS sistemlerinin kullanımı için ekstra ücret ödenmeyecek.

TurkcellNum8’e, sınırsız TurkcellNum8 servisiyle birlikte ayda 39 TL’ye 24 ay taksitle sahip olmak mümkün. Ayrıca ürün ve servisi ayrı almak isteyenler için de cihaza 120 USD ve servise de 12 ay boyunca sadece 29 TL data ücreti ödeyerek sahip olmak mümkün olacak.

Turkcell Num8 GPS’li Kol Saati
Hafifliğiyle de kolay kullanım imkanı sunan akıllı kol saati Turkcell Num8’in üç farklı renk alternatifi var. Siyah, pembe ve mavi renkli TurkcellNum8 saatleri İletişim Merkezleri’nde  Turkcell’lilere sunuluyor.

Annesine mektup

Annem

Annem güzel annem

Sini ne kadar çok sevdiğimi bilemezsin

Senin ne güzel kalbin var

Sevgiler

Aziz

Pazar sabahı oğlum erken kalkmış ve bana bu resmi çizmiş.

Yanağımda öpücükle , yastığımda bu resimle uyandım.

Resimde güneşli ve mavi bulutlu bir gökyüzü, bahçesinde meyve ağaçları ve kırmızı üstü açık otomobili, çatısının üzerinde sevgi öpücüğü olan şirin bir ev var. Ve sımsıcak satırlar…

Evin önünde oğlum ile top oynuyoruz.

Babamız vazifesini bitirince yanımıza dönecekmiş, biliyormuşuz…

Öpücük

jeanette_leblancs_photos

Anneler yavrularının sancılarını dindirmek için ellerinde pek az şey olduğunu düşünürler. Aslında, ana yüreğinin aciz kaldığı böylesi anlar, ana yüreğinin eşsiz şefkatiyle her şeyi değiştirebileceği zamanlardır.
Araştırmalar müşfik bir ana öpücüğünün çocukta ağrı algısını azalttığına, annenin yavrusuna çektiği acıyı anladığını ve paylaştığını anlatan bu öpücüğün bir tür “anestezi” gibi etki ettiğine işaret ediyor.
Annelerin yavruları için yapabileceği bir tatlı öpücük gibi o kadar küçük ama o kadar etkili ve önemli şeyler var ki… Biz buna annenin yaptığı anestezi anlamında “annestezi” diyoruz. Siz dilediğiniz ismi verebilirsiniz.
Küçük ayrıntıların yavrunuzun hayatını bir ömür boyu etkileyeceğini hep hatırlayın lütfen…

Senai Demirci

Top Kek

Malzemeler:

3 yumurta

1.5 su bardağı şeker

1 bardak sıvı yağ

1 bardak sulu yoğurt

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

3.5 su bardağı un

 

Yapılışı :

Şeker ve yumurta iyice çırpılır. Diğer malzemeler de ilave edilir. Yağlanmış kek kalıplarına dökülür.

Ben üzerini süslemek için ceviz içi ve renkli şekerlemeler kullandım. 180 derece sıcaklıkta fırında kabarana değin pişirilir. İçleri de iyice pişince fırından alınır.

Oğlum top keklere bayılır. Ambalajlı ürünlerden almaması için evde hazırlıyorum ve beslenmesine koyuyorum.