Aliya İzzetbegoviç faktörü olmadan Bosna’nın bağımsızlık mücadelesi anlaşılamaz.
Aliya’yı herhangi bir özgürlük savaşçısından ayıran özellik liderliğinin çokyönlü yansımalarında aranmalıdır. Bu kitap, onun kendi kaleminden kişiliğinin yansımalarıdır.
Onun hayatı, toplumun değerlirene sahip çıkan, bu değerlerin entelektüel ve siyasi olarak yeniden diriltilmesine adanmış bir ömürden ibarettir.
Bilge kral Aliya İzzetbegoviç’in anılarını okumak, imkansızlıklar içinde büyük umutları besleyen, adaletsizliğe karşı ahlakın zafesine inanan bir ulusun tarihine tanıklık etmektir.
——————————————————————————————
Aliya İzzetbegoviç’in çocukluğundan itibaren mücadelelerle geçen yıllarını anlatır bu kitap.
“Katil ile kurban arasında bir seçim yapmamız gerektiğinde, biz kurban olmayı seçeceğiz” diyebilecek bir adamdır Aliya. Onun gibi liderler keşke daha çok olsa aramızda.
Kitaptan birkaç satır :
“Eğer bir kez daha ırmaklarımız üzerinde köprüler inşa edeceksek, köprüleri öncelikle halklarımızın ruhlarına inşa etmemiz gerek.”
Ve Yugoslavya’nın dağılmasına yol açan komunizme dair tespiti:
“Bugün topyekün çöküş içinde olan komunist düzeni yeniden gözden geçirerek şu sonuca vardım:
Tanrı ve insan olmaksızın, hatta Tanrı’ya ve insana rağmen yeryüzü cenneti yaratma yönündeki dev girişim; topyekün bir başarısızlıkla son bulmuştur.”
“Güçlü rejimler insanları söyledikleri sözler nedeniyle mahkum etmezler; zayıf olanlar korkarlar ve varoluş sürelerini uzatabilme çabası içinde şiddete başvururlar.”
“… Eğer gerçekten suçlu olsaydım adil bir şekilde yargılanacak olduğumu iddia ediyorum. adil yargılanmadım çünkü masumdum.”
Hayranlık duyduğum nadir insanlardandır Bilge Kral.
Köklerimizin aynı topraklara ait olmasından gurur duyuyorum.
Mekanı cennet olsun…
Bir yanıt yazın