temel kavramlar

Çocuklarımıza vermemiz gereken temel kavramlar neler olmalı?

Eğitilmeyen, hayatı kavraması hiçbir şey yapılmaksızın kendine bırakılan çocuk, bocalamalar, iniş çıkışlarla büyüyecektir. Sağlıklı bir birey olamayacaktır. Böylesi durumda bir çocuk işi ne zaman ve nasıl yapması gerektiğini bilemez, özgüveni düşük bir birey olacağı için etrafındaki insanlar ile de güven problemi yaşar. Kime güvenip kime güvenemeyeceğini kestiremez.

Çocuklarımıza vermemiz gereken temel kavramlar neler olmalı? Sağlıklı bireyler, güzel nesiller yetiştirebilmemiz için önemli bir çaba, ebeveyn ve eğitimciler için kaçınılmazdır.

Anne babalar olarak, çocuklarımızı hayata hazırlarken, onlara bazı önemli kavramları anlatmalı, bazı davranışları yapıp yapmaması noktasında eğitmeliyiz.

Eğitilmeyen, hayatı kavraması hiçbir şey yapılmaksızın kendine bırakılan çocuk, bocalamalar, iniş çıkışlarla büyüyecektir. Sağlıklı bir birey olamayacaktır. Böylesi durumda bir çocuk işi ne zaman ve nasıl yapması gerektiğini bilemez, özgüveni düşük bir birey olacağı için etrafındaki insanlar ile de güven problemi yaşar. Kime güvenip kime güvenemeyeceğini kestiremez.

Sağlıklı bireyler, güzel nesiller yetiştirebilmemiz için önemli bir çaba, ebeveyn ve eğitimciler için kaçınılmazdır.

1. İnsan sevgisi, toplum bilinci, büyüklere saygı-küçüklere sevgi kavramları yerleştirilmeli
Tüm insanların iyi yanları olduğunu görüp ona göre hareket etmeliyiz. Herkesi çok sevemeyiz ama onu az da olsa sevmemiz, aramızda olumlu ilişkiler kurmamızı sağlamak için yeterli olacaktır.
Bir toplumun kalkınmasının, gelişmesinin içindeki fertlerin uyumuyla gerçekleşeceğine inanıp bu şekilde hareket etmeliyiz.

Büyüğüne saygısı olmayan, küçüğünü sevmeyen toplumların merhametten uzak, bozulmuş toplumlar olduğunu unutmamalıyız.

2. Verdiği sözde durma, her koşulda yalan söylememesi gerektiği anlatılmalı

Sözünde duran, yalan söylemeyen ebeveynlerin çocuklarının bu erdemlere uymaları daha kolay olmaktadır.  Bizler farkında olmadan, oyunlarda, hediye almalarda çocuğumuzu kandırıyor ve anlamadığını düşünüyorsak, onlarında bizi kandırdığı zaman yanlış yaptığımızı anlayacağız.

3. Arkadaşlarını seçerken iyi ahlaklı, iletişimde iyi sonuçlar kazanılacak olan arkadaşlar tercih etmesi anlatılmalı.

Çocuk ailesinden aldığı eğitim dışında, çevresinden özellikle de arkadaşlarından çok fazla etkilenmektedir. Bu yüzden arkadaş noktasında seçici olmalı ve aile terbiyesine uyan fertleri tercih etmelidir.

4. Duyarlı bir kişilik kazanması için; yardıma muhtaçlara, düşkünlere, kimsesizlere ve hastalara yardım etmesini teşvik etmeli

Duyarlı bir çocuk duyarlı bir çevre ile oluşur. İmkânlarımız dâhilinde etrafımızdaki insanlarla böyle paylaşımlar içine girmek, onun bu yetiyi kazanmasını sağlayacaktır.

Yardımın sadece parayla olmadığı yerine göre bedensel, ruhsal yardımların yapılabileceği, duanın da bir yardım çeşidi olduğu anlatılmalı.

5. Her konuda sabırlı olmasını aceleci, panik tavırlara içerisine girmemesi söylenmeli. Sabrın güzel neticeleri, aceleciliğin ise zararları örneklendirilmeli.

Sabır söylemesi, anlatması çok kolay ama uygulanması en zor kavramlardan biridir. Söylenen kötü söze, yapılan yanlış davranışa, yapılmaması gereken durumlara, hastalığa, musibete dahası; yaşamdaki birçok şeye karşı sabır göstermemiz gerekir.  Bunu bizler kendi yaşantımızda başarıp çocuğumuza da bu noktada telkinler vermeliyiz.

6. Kendi başına iş yapabilme, kendi iradesiyle kararlar alabilme ve kendi sorumluluklarını yerine getirmesi noktasında bilinçlendirme.

Ev içerisinde bazı işleri yapmasına izin vererek işe başlayabiliriz. Az bir yardımla birlikte ders çalışmaya başlayıp daha ilerisinde yalnız ve arada soru sorma şeklinde ödev yapmalara geçmeliyiz. Belli konularda onun fikirleri alınıp kendi kararlarıyla hareket etmesine izin verilmeliyiz.(Her konuda uygulayıp dengeyi de bozmamalıyız.)

Sorumluluklarımız tanımlanmalı, bizlerin olduğu gibi, onun da belli sorumlulukları olduğu anlatılmalı. Bunları yapması için imkân tanınmalı, arada yardımcı olunmalı ve onora edilmeli.

7. Aile, toplum, vatan, akraba ve arkadaş için fedakârlık, ahde vefa duyguları kavratılmalı

Hayat içerisinde çocuklarımız için birçok şeyden fedakârlık ediyoruz. Yeri geldikçe çocuklarımıza da belli noktalarda fedakârlık yapmaları gereği anlatılmalı. Her istediği olan, hiçbir şey için fedakârlık yapmayan çocuklar tatminsiz bir kişiliğe sahip olacaktır.

Başta anne babasının yaptığı fedakârlığı görmeyen çocuk, kimseye karşı vefa göstermeyeceği unutulmamalı.

8. Hayatımızı şekillendirirken, örnek alacağımız kişileri iyi seçmek ve bizlerinde onlar gibi örnek kişiler olmamız gerektiği anlatılmalı.

Örnek alınacak kişi noktasında, zorlama yapılmadan yardımcı olunmalıdır. Zaman zaman örnek kişimiz değişebilir ama doğru iz üzerinde gidiyor olmalıyız. Bunun içinde çocuğumuzla sürekli iletişim içerisine girmeliyiz. Muhakkak örnek alınan kişiler olacaktır. Bu konudaki kayıtsızlığımız çocuğumuzun yanlış şekillenmesine neden olacağını unutmamalıyız.

9. Başarılı bir birey olması için düzenli ve planlı çalışmanın önemi kavratılmalı
Düzen ve plan başarının iki anahtarıdır. Bunu oturtabilmek için yine birlikte kolları sıvayacağız. Başta düzenli bir ev imkânı sağlamaya çalışacağız. Ders çalışması için ona imkânlar sunacağız. Onun için verimli saatler belirleyip o saatlerde çalışmasını önereceğiz. Program dâhilinde çalışmaya yatkın bir çocuksa, öğretmenlerimizden bu konuda da yardım alabiliriz.

10. Zamanı iyi kullanma ve amaçlı çalışmanın yararları anlatılmalı
Derslerimizi çalışırken, anlayarak, geçiştirmeden yapmak, zamanı boşa harcamamanın en iyi yoludur. Bu şekilde kendi isteklerine ayıracağı daha da çok vakit  kalacaktır. Aksi durumda ise anlamadan yapılan ders, her seferinde tekrar okuma, sınava çalışırken zaman yetirememe sorununu da yanında getirecektir.

11. Yapacağı işlerde en iyisini yapmaya çalışmasını ilke edindirmeli

Dersler noktasında söylediğimiz gibi en iyisi yapmaya çalışma, zamanın kıymetini kavrama ve yapılan işi üst düzey kalitede başarma anlayışını oluşturur.

12. Hayatını kendi emeği ve çalışmasıyla kazanmasını hissettirme

İmkânlarımız nasıl olursa olsun, kendi emeğimizin, çalışmamızın verdiği lezzeti hiçbir şeyle elde edemeyiz Bu küçük yaşta bazı etkinliklerle çocuğa tattırılmalı. ‘Hazıra dağlar dayanmaz’ atasözünü unutmayıp’ ben uğraştım, çalıştım, yoruldum çocuğum bunları yaşamasın’ mantığında kesinlikle olunmamalı. Bu şekilde iyilik yaptığımızı zannedip çocuğumuza zarar vermiş oluruz.

13. Zararlı alışkanlıkların, insana, aileye, topluma verdiği zararlar örneklerle ortaya konulmalı.
Zararlı bir alışkanlığımız yoksa bu iş biraz daha kolay olacaktır. Bunu görsel olarak zaten anlatıyoruz demektir. Sonrasında gazete, dergi ve çevremizden (Ne yazık ki )buna pek çok kötü örnek gösterebiliriz.

14. Milli, tarihi ve dini değerlerin kutsallığı ve korunması yerleştirilmeli.
Bizlerin yaşadığı bu toprakların belli bedeller sonucunda elde edilmiş olduğunu çocuklarımıza iyi bir şekilde anlatmalıyız. Onları müzelerimize götürüp tarihi eserleri tanıtmalıyız. Böylece tarihine büyüklerine vefayı hissetmelerini sağlamalıyız.

Her insanın bir inancı olması gerekir. Bu inancına sahip çıkması, onu koruması da bir gerekliliktir.
Dinsel sorumlulukların kişiye ahlaki noktada getirileri unutulmamalı. Bu noktada ki gelişimini iyi bir şekilde sağlamalıyız.

15. İnsanların arasını bulmanın önemi, açmanın zararları anlatılmalı

İftiraya uğramanın ne kadar kötü olduğu örneklendirilerek dostluk ve arkadaşlığın güzellikleri anlatılmalı. Tüm insanların barış içinde yaşabilmesi için, kişiler arasında kırgınlıkların olmaması gerektiği vurgulanmalı.

16. Nezaket kurallarına(yemek, oturma, temizlik, konuşma adabı) uymasının önemi bildirilmeli.
Toplum içerisinde saygın bir kişiliğimizin olabilmesi için, görgü kurallarına uymamız gerekir. Anne baba bu kurallara uyan kişiler ise çocuk bu kuralları daha rahat kavramaktadır.

17. Komşuluk adabı, misafir geleneği, düğün, bayram, cenaze ve diğer merasimlerin önemi kavratılmalı.

Komşularımız, yaşamımız içerisinde bazen derdimize derman, bazen de sevincimizi paylaşan, bir işimiz olduğunda bir ucundan da olsa tutan kişilerdir. Onlarla ilişkilerimiz ne kadar iyi olursa yaşamız o kadar güzelleşir. Bu yüzden komşularımızla ilişkilerimize çok dikkat etmeliyiz.

Tüm yakınlarımızla misafirlik anlayışını sürdürmeli, iyi-kötü günlerinde onları ziyaret edip yanlarında olmalıyız.

Bu kavramlar, özellikle çocuğumuzun toplumsal bağlılığını, insan sevgisini, büyüklere saygı-küçükler sevgi kavramını perçinleyecek değerlerdir.

18. Emaneti koruması, zarar vermemesi gerektiği anlatılmalı.

Emanete sahip çıkma anlayışı kazanmayan çocuk, sonrasında kendi eşyalarında da aynı savurganlığı gösterecektir. Tüm nesneler zamanla olması gereken değeri yitirmeye başlayacaktır.

19. Başkalarının hakkına, hukukuna itina göstermenin, kurallara uymanın, toplumla uyumlu olmanın insana getireceği farklılıkların güzelliği kavratılmalı

Hak kavramına da en önemli kavramlarımızdan biri. Eğer bu kavramı yaşam içerisinde iyi bir şekilde örneklendirip anlatabilirsek, artık çocuğumuzun yanlış yolda insan olma ihtimali azdır. Çünkü kişilerin hakkına riayet eden kişi; kimsenin izinsiz bir şeyini almaz, kimseyi incitmez, tüm canlılara iyi davranır, toplu olarak kullandığı her şeyi özenli kullanır… v.b…

Sonuç olarak; çocuklarımıza anlatmamız gereken çok şey var. Ancak anlatılanların işe yaraması için, başta kendimizde yaşanır olması gerekir.

Unutmamalı ki çocuklarımız bizi devamlı izliyor ve çoğu konuda bizi örnek alıyor. Onlara devamlı bir şeyler anlatmak yeterli olmaz. Belki bir dönemden sonra bir kulağından girip diğerinden çıkar. Oysa onunla birlikte öğütlenenleri yapmak veya bu davranışları sergiledikten sonra, olumlu yönlerini anlatmak, onu dinleyip, onunla sohbet etmek; hem çocuğumuzu doğruya yönlendirir hem de aile bağlarımızın güçlendirmesini sağlar.

İyi bir gelecek, güzel nesiller yetiştirmek için bu tavsiyelere dikkat edelim; anlatarak ve yaşayarak örnek olup yön verelim.

Kaynak:  Ailede ve okulda çocuk eğitimi (Yard.Doç.Dr. Halit Ertuğrul)