RANA ÇOLAK

Radyoda Sabah

Sabah işe gidiş yolculuğumda şayet müzik dinlemek değilse terciğim, 93.5 Dünya Radyo’da Serdar Sorgun’un sunumunu yaptığı “Medyatik Gündem” i açarım..

Hafta ici Her Gun 07:00 – 09:00

Farklı gazetelerden alınan haberlerin yasıra, “Köşeli Yazılar” adlı bölümde de  köşe yazarlarının yorumlarını seslendirir..

Sabahları her sesi duymak istemem. Mesela ne kadar sevsem de Zerrin Özer’i o vakitlerde duymamalıyım. Serdar Sorgun programının kalitesi yanında kulakları yormayan sesi ve konuları yorumlayışıyla iyi gidiyor günün ilk saatlerine.

Yada Burç Fm de Fatma Gökbulut’un sunduğu “Sesli Gazete” yi dinlerim. Yayın saati daha geç, 8:00 da başladığı için işe geç gideceğim günlere denk düşer. Fatma Hanım’ın akıcı uslubunu da çok beğenirim.

 

 

Çocuklar ve Sabah Namazı

 

 

Eskiden alimler sabah namazına kalkınca, çocukları kaç aylık yada kaç yaşında olursa olsun, yanına gider çocuğun burnundan hafifçe sıkar, evladına dua eder, sonra da namaza gider yada namaz sonrası yatarmış.

Her gün sabah namazı vaktinde burnu sıkılarak, uykusuna hafif bir “sekte” vurulan çocuğun sabah namazına kalkma alışkanlığı kazanması çok daha kolaydır.

Gömülmek yada Ekilmek

 

Aziz : Anne biliyormusun Atatürk İstanbul da ölmüş, ama Ankara da ekmişler onu.
Anne : Ekmişler?
Aziz : Evet, ekmişler.
Anne : Ekmişler ilginç bir kelime 🙂 aslında bitkiler için “ekilir” kelimesi kullanılır.
Aziz: Bence iyileri ekerler, kötüleri gömerler
Anne : İlginç bir bakış 🙂
Aziz : Yoo bence doğru bir bakış 🙂

Otokontrol

http://youtu.be/rMkn4J_l9uU

Stanford Üniversitesi’nden Prof. Walter Mischel’in yaptığı araştırmayı okuduktan sonra insanın “sanki orucu anlatmaya çalışmış” diyesi geliyor.

Bir grup çocuğu tek tek bir odaya alıp, masalarının üstüne bir lokum koyan Prof. Mischel, “Ben şimdi dışarı çıkıyorum. Bu lokumu yemek istersen, yiyebilirsin. Ama ben dönünceye kadar bu lokumu yemezsen, sana bir lokum daha vereceğim” dedikten sonra, araştırmasının sonunda görüyor ki, çocukların yaklaşık yüzde 70’i bekleyememiş ve lokumu yemişler.

Prof. Walter Mischel yıllar sonra, her biri yetişkin birey haline gelen bu çocukları bulup tek tek hayatlarını inceliyor ve çok ilginç bir şey keşfediyor. O gün önlerine konulan lokumu yemeyen çocukların, sonraki eğitim yaşamlarında başarılı birer öğrenci olmakla kalmadıklarını, lokumu yiyenlere göre çok daha iyi okullara gittiklerini, mesleki yaşamlarında çok daha iyi yerlere geldiklerini ve diğer arkadaşlarına göre çok daha zengin olduklarını da görüyor.

İnsanın önünde duran bir lokumu sabredip yememesi ile, kazanmaya çalıştığı bu otokontrol gücü sayesinde sonrasında elde ettiği başarıların bir tesadüf olmadığı gerçeğinin ortaya çıkması karşısında, acaba orucun da insanlar üzerinde böyle bir etkisi olabilir mi diye akla bir soru gelmesi, çok da aykırı bir yorum olur mu dersiniz?

Prof.Osman Özsoy

Özel Yerlerimiz

 

Anne, son günlerdeki çocuk tacizleri olayları neden ile oğlunu karşısına alır ve konuşur:
– Oğlum özel yerlerine kimsenin dokunmasına yada bakmasına izin verme tamam mı? der
Aziz:
– Tamam annecim diye yanıtlar.
Anne sorar:
-Peki Oğlum özel yerlerimiz neresidir?
-Kalbimiz, gözlerimiz, ciğerlerimiz… Değil mi?
Anne:
– :S

Ana fikir

Anne, Yavuz Sultan Selim Han’ın son anlarını anlatan yazıyı okuyup kitabın kapağını kapatır.

Çok etkilenmiştir. Oğlu Aziz e döner ve “eveeeet ne anladık bu hikayeden” diye sorar.

Aziz kaşlarını kaldırıp yanıtlar “sivilcelerimizi asla sıkmamalıyız”

OPSSS! Annede büyük hayal kırıklıkları 🙂

http://www.goncadergisi.com/konular/detay/bizi-kiminle-bilirdin

Yatmadan Önce :)

Azizi hatırlattı bana bu karikatür.

Gece yatarken eğer bana kızmış ise “Bu gece dua okumuyorum bendeee” der.

Yanıtım “okumazsan okuma, kim koruyacak uykuda seni?” şeklinde olunca da

“tamam tamam, nasıldı başı?” :)) der.

Yetiştirirken

Çocuklarınızı sizden sonraki zaman için hazırlayın (Hz.Ömer)

Sadık Yalsızuçanlar’ın mükemmel kitabı “Vefa Apartmanı” nı okurken pek çok satırın altını çizmiştim. Bu söz de o satırlardan biriydi.

Ne kadar ince bir düşünce, ne muhteşem bir eğitim biçimi…

Çocuklarınızı sizin zamanınıza yada şu anki zamana göre yetiştirin demiyor. Çocuklarınızı sizden sonraki zamanlar için hazırlayın diyor. O zamanlarda ihtiyaç duyacakları bilgi birikiminin, ahlaki gelişiminin ne olacağını tahmin edin ve ona göre hazırlık yapın diyor. Ciltlerce çocuk gelişim kitabını okusanız da bu nasihatin yerini hiçbir kitap alamaz diye düşünüyorum.